Böğürtlen

Tarih: 20.12.2023 09:41
Böğürtlen
Böğürtlen

Üzümsü meyveler grubunda yer alan böğürtlenler, kendilerine özgü cezbedici renk, tat, aroma ve kokusu ile taze tüketim yanında gıda endüstrisinde çok çeşitli kullanım alanları bulunan meyvelerdir. Bu nedenle diğer meyveler arasında çok özel bir yere sahiptirler. Ayrıca böğürtlenlerin bulundurdukları bazı pigmentler, fenoller, flavonlar, flavonoidler, vitaminler ve liflerin diğer birçok meyve türlerinden konsantrasyon bakımından çok yüksek oldukları belirtilmektedir.

Rosaceae ailesine ait böğürtlenler biyoaktif bileşiklerinden dolayı en iyi diyet kaynaklarından biridir. Böğürtlen genellikle bol güneşli, rüzgardan korunmuş, hasat zamanı yağmur olmayan, yeterli toprak rutubeti olan ve kışları ılık geçen yerlerde rahatlıkla yetiştirilir. Dünyada böğürtlen Kuzey Amerika ve Avrupa’da yaygın olarak yetiştirilmektedir. Diğer büyük üreticileri ise İran, Meksika ve Vietnam’dır. Ülkemizde toplam böğürtlen üretiminin yüzde 80’lik kısmı Bursa ilinde gerçekleşmektedir. Bursa ilinden sonra ise en fazla böğürtlen üretimi Kahramanmaraş, Samsun ve Mersin illerinde yapılmaktadır.

Böğürtlen, tadı ve özellikleri nedeniyle oldukça değerli olan, ekonomik açıdan önemli bir meyvedir. 400 ila 700 türü olduğu tahmin edilmektedir. Literatürde bu meyvelerin fizikokimyasal ve biyoaktif bileşimi ile antioksidan aktivitesi hakkında çok az bilgi vardır. Birçok türü dünya çapında birçok ülkeye özgü olduğundan ve bireysel veya ticari kullanım için toplandığından, uzun zamandır favori bir yabani meyve olmuştur. Genel olarak dik ve yarı dik çeşitler taze pazar için yetiştirilir; taze pazar için uygun olan birkaç böğürtlen çeşidi vardır; ‘Siskiyou’ ve ‘Obsidian’ buna örnektir.

Besin Değeri

Tüm üzümsü meyvelerde gallik asit, rutin, izokuersetin ve ellagik asit içerikli fenol ve flavonoid bileşiklerin yüksek oranlarda olduğu bilinmektedir. Bunlar içerisinde en önemlisi, laboratuar koşullarında, hayvanlar üzerinde tümör gelişmesini engellediği belirlenen ellagik asittir. Antosiyaninler, flavonoid grubunun bir bölümünü oluşturur. Özellikle böğürtlenlere kendilerine has karakteristik mavi rengini verirler.

Endüstriyel işleme bu meyvelerde bulunan insan sağlığı için faydalı görülen bazı bitkisel kimyasalların (ellagik asit, antosiyanin, kuersetin) miktarlarında önemli kayıplar oluşturabilir. Böğürtlen, ahududu gibi kalori bakımından düşük, besleyicilik açısından yüksek meyveler arasındadır.

100 g böğürtlen 43 kcal’dir ve
• Karbonhidrat: 10 g
• Protein: 1.4 g
• Yağ: 0.5
• Lif: 4.02
• C Vitamini: 21 mg
• Kalsiyum: 29 mg
• Magnezyum: 20 mg
İçermektedir.

Sağlık Etkileri

Özellikle üzümsü meyvelerde çok yoğun bir şekilde bulunan fenolik asitlerden ellagik asit ve flavonoidlerden antosiyanin, kuersetin, kaempheol, myricetin en önemli “nutrasötik” veya “fonksiyonel gıda” değerine sahip bitkisel kimyasallardır. İşleme sırasında önemli kimyasal kayıplar gözlemlenmektedir. Fakat işlenmiş üzümsü meyvelerin bile faydalı kimyasal içerikleri bakımından zengin olduğu, insan sağlığı yönünden bu işlenmiş ürünlerin de çok değerli oldukları sonucu ortaya çıkmaktadır.

Antikanserojen

Gerek sağlıksız gıdalar ile beslenme gerekse çevresel faktörler, insan vücudunda hücrelerin yaşlanmasına, kanserli hücrelerin artmasına neden olurken, hücre mutasyonlarına neden olan serbest oksijen radikallerini de oluşturmaktadır. Serbest oksijen radikallerinin engellenmesinde üzümsü meyvelerin yüksek oranda etkili olduğu belirtilmektedir. Özellikle ahududu ile böğürtlenlerdeki antosiyanin pigmentinin yoğunluğu bu meyvelere bir antioksidan aktivite kazandırmaktadır. Ahududu ve böğürtlenlerden her gün bir kâse tüketmek, yüksek oranda antioksidan alımına neden olmakta ve söz konusu hastalıklara karşı vücudu koruyabileceği ileri sürülmektedir. Ahududu ve böğürtlenlerin antioksidan düzeyleri Oksijen Radikalleri Absorbans Kapasitesi (ORAC) ile ölçülerek belirlenmektedir. Böğürtlenin ORAC değeri 2036 olarak bilinir, ORAC değeri yüksek besinlerden biridir. Böğürtlen yaprağının ve meyvelerinin insülin direncini, oksidatif stresi ve inflamasyonu azalttığı bildirilmektedir. 100 gram böğürtlenin antosiyanin içeriği 83-326 mg arası, ellagik asit içeriği 3,69 mg’dır.

Antilipidemik ve Antihiperglisemik

Böğürtlenlerin yüksek yağlı diyetlerin beyin ve davranış üzerindeki etkilerini modüle etme potansiyeli üzerine araştırma, nispeten küçük ama büyüyen bir alandır. Yüksek yağlı diyetlerin, oksidatif stres ve inflamasyonun beyin belirteçlerini arttırdığı, öğrenme ve hafızadaki bozulmalara katkıda bulunabilecek diğer nöral değişikliklerle sonuçlandığı gösterilmiştir. Böğürtlenler, biyoaktif polifenoller açısından zengindir ve yüksek yağlı diyetin etkilerini hafifletme konusunda umut vaat etmektedir. Etkinlikleri, enerji substrat kullanımının modülasyonu ile açıklanabilir.
Böğürtlen ve dut gibi küçük meyveler, antosiyaninler ve diğer fenoller açısından zengin kaynaklardır, antioksidan aktiviteye ve bazı kronik hastalıkların tedavisinde muhteşem etkilere sahip bileşiklerdir. Böğürtlen ve dut özleri, diyabetik fareler üzerinde anti-hiperglisemik maddeler olarak test edilmiş ve böğürtlen ekstraktının lipit ve glikoz değişkenleri üzerindeki olumlu etkileri saptanmıştır.

Kullanım Alanları

Böğürtlen, tatlılarda sıklıkla kullanılan bir meyvedir. Meyve olarak tüketimi dışında böğürtlen reçeli, böğürtlen çayı, böğürtlen sosu gibi birçok tüketim yolu vardır. Kökü ve yaprağı kaynatılarak çay olarak içilir. Ayrıca yaprakları kaynatılarak gargara gibi kullanılabilir. Yoğurt ve süt gibi protein içerikli besinlerle birlikte tüketimi güzel bir ara öğün seçeneği oluşturabilir. Böğürtlen suyu tüketimi şeker oranı açısından riskli olabilir, meyvenin tam halini tüketmek böğürtlenin posa içeriği bakımından önemlidir.

Böğürtlen, kozmetik sektöründe renk ve koku vermek için kullanılır ve cilt bakımında da önemli yeri vardır. İlaçlarda tat ve aroma için böğürtlen özütleri kullanılmaktadır. Antibakteriyel özelliğinden dolayı boğaz yaraları için yapılan pastillerde kullanılır aynı zamanda aroma vericidir.


10 Maddede Böğürtlen

1- Böğürtlen, bitkisel tıbbın eski bir üyesidir ve farklı türleri Avrupa, Kuzey Amerika ve Hindistan’da yetiştirilmektedir.
2- Antosiyanin içeriği sebebiyle antioksidan bakımından zengin olan böğürtlenin antikanserojen özelliği bulunmaktadır.
3- Bağırsakların düzenlenmesini sağlayan diyet lifleri barındırır. Kabızlık gibi bağırsak hastalıklarında yararlıdır.
4- Böğürtlenin yaprakları ve meyvesi çay yapımında kullanılabilir.
5- Böğürtlen çayının boğaz ağrılarına ve ağız yaralarına iyi geldiği, kan şekerini düzenlediği söz konusu iken reçel şeklinde tüketimi diyabet hastaları için sakıncalı olabilir.
6- Bağışıklık sistemini güçlendirir, hastalıklara karşı vücut direncini arttırır.
7- Yüksek oranda C vitamini içerdiği için, cilt sağlığına faydalıdır.
8- Flavonol bakımından da zengin olan böğürtlen, kalp sağlığını korur. Kan lipidlerini düzenlediğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır.
9- Böğürtlen, yüksek yağlı diyetlerin neden olduğu bilişsel problemleri azaltabilir.
10- Böğürtlen içerdiği yüksek su ve düşük kalorisiyle kilo yönetimini kolaylaştırır.

Kaynaklar

Anonymous. (2002). Caneberries are Healthy Fruits. ORBC Nutraceutical Information, Nutraceutical Bulletin Vol. (3): 1

Häkkinen, S. H., Kärenlampi, S. O., Mykkänen, H. M., & Törrönen, A. R. (2000). Influence of domestic processing and storage on flavonol contents in berries. Journal of agricultural and
food chemistry, 48(7), 2960–2965.

Kaume, L., Howard, L. R., & Devareddy, L. (2012). The blackberry fruit: a review on its composition and chemistry, metabolism and bioavailability, and health benefits. Journal of agricultural and food chemistry, 60(23), 5716–5727.

Kähkönen, M. P., Hopia, A. I., Vuorela, H. J., Rauha, J. P., Pihlaja, K., Kujala, T. S., & Heinonen, M. (1999). Antioxidant activity of plant extracts containing phenolic compounds. Journal of agricultural and food chemistry, 47(10), 3954–3962.

Marianne, L., and M.D. Engelhart. (2002). High Intakes of Antioxidant Vitamins C and E May Lower the Risk of Alzheimer’s Disease. Journal of the American Medical Association 287 (24): 3223.
Pehluvan, M., ve M. Güleryüz. (2000). Bazı Ahududu Çeşitlerinin Oltu İlçesine Adaptasyonu Üzerinde Bir Araştırma (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Ata. Univ. Fen Bilimleri Ens. Erzurum. 74 s.

Skrovankova, S., Sumczynski, D., Mlcek, J., Jurikova, T., & Sochor, J. (2015). Bioactive Compounds and Antioxidant Activity in Different Types of Berries. International journal of molecular sciences, 16(10), 24673–24706.

Stefănuţ, M. N., Căta, A., Pop, R., Tănasie, C., Boc, D., Ienaşcu, I., & Ordodi, V. (2013). Anti-hyperglycemic effect of bilberry, blackberry and mulberry ultrasonic extracts on diabetic rats. Plant foods for human nutrition (Dordrecht, Netherlands), 68(4), 378–384.

Wang, S. Y., & Lin, H. S. (2000). Antioxidant activity in fruits and leaves of blackberry, raspberry, and strawberry varies with cultivar and developmental stage. Journal of agricultural and food chemistry, 48(2), 140–146.

Strik, BC, Clark, JR, Finn, CE ve Bañados, MP. (2007). Worldwide Blackberry Production. HortTechnology.





Beowell Freeze Dried Fruits Vegetables – Beowell Dondurularak Kurutulmuş Sebze ve Meyveler
#beowell #freeze #dried #food #vegetable #fruit #vitamin #antioxidant #nutritional #healthy #freezedried #diet #diyetisyen #sağlıklıbeslenme #dondurularakkurutulmuş #meyve #sebze #Yenilmeyeniyedirmek #yemeyeneyedirmek


 
Yükleniyor...